POZİTİF DÜŞÜNCE
DUANIN GUCU
DUANIN GÜCÜNÜ DENEYİN
Dua, büyük bir enerji kaynağıdır. Nasıl çeşitli teknik ve yöntemler kullanarak; örneğin, atom enerjisi ortaya çıkarabiliyorsak, dua ederek de ruhsal enerjiyi ortaya çıkarabiliriz. Bu enerjinin olumlu etkileri hemen her zaman görülmektedir.
İnsanlar duanın kişisel yetenekleri geliştirdiğini anladıkları için daha çok dua ederler. Dua onların içindeki gücü ortaya çıkararak kendilerine daha güvenli bir insan olmalarını sağlar. Dua doğru hareket etmek için insana yol gösterir. Bilinçaltınızdaki derinliklere iner ve oradaki saklı olan gücü ortaya çıkarır. Bu gücü ortaya çıkaracak yöntemler ise;
a. Sorunlarınızı anlatın,
b. Çözüm yolarını gözünüzde canlandırın,
c. Büyük bir istek ve gayretle bu sorunları çözmeye çalışın, çoğu kez sorunların üstesinden gelmeyi başardığınızı göreceksiniz.
Herbiri gökteki yıldızlar gibi olduğu bizzat Peygamberimiz Efendimiz (S.A.V.)’in beyanı olan Sahabe-i Kiram Efendilerimiz Rasûlüllah’tan aldıkları ışığı bize yansıtan nurlardır. İşte onlardan biri de Zeyd bin Erkâm (r.a.) hazretleridir. O (r.a.), Rasulullah’ı şöyle anlatır:
Rasûlüllah (S.A.V.) çok dua ederdi. Şu duayı bizzat O’ndan defalarca duydum:
“Ya Rabbî!..
Âcizlikten, tembellikten, cimrilikten, bunamaktan ve kabir azabından Sana sığınırım...
Ya Râbbî!..
Nefsime takvasını ver. Onu günah kirinden temizle. Onu temizleyecek olanın en hayırlısı Sensin. Ruhumun velisi ve Mevlâsı da Sensin...
Ya Rabbî!..
Faydasız ilimden, korkusuz kalbten, doymayan nefisten ve kabul olunmayacak duadan Sana sığınırım...” (Tirmizi, Da’avat 69. Nesâi, İstiaze 13.)
Müslüman kardeşim! Kur’ân-ı Kerim’de dua ile ilgili ayetler 200 civarındadır. 100’den fazla ayette peygamberlerin, diğer sâlîh insanların veya toplulukların dualarından bahis edilmiştir.
Enes bin Mâlik (r.a.)’in beyanına göre Peygamberimiz (S.A.V.) dua ederken en çok Bakara Suresi’nin 201’inci ayetinde geçen:
“... Ey Rabbimiz! Bize dünyada da güzellik ver, ahirette de güzellik ver; bizi Cehennem azabından koru” mealindeki cümleyi tekrar etmişlerdir. (Buhari, Da’avat 55. Müslim, Zikir 23.)
Dua konusu, hadis-i şeriflerde de önemli yer tutmuştur. Hadislerde, ayetlerde olduğu gibi duanın fazileti, âdâbı, şartları, kabul edilmesi mümkün olan ve olmayan duâlar, dua için uygun zamanlar konusunda bilgi verilmiştir.
Hz. Aişe (r.a.) anamızın beyanına göre, Rasûlüllah’ın duaları özlü ve kapsamlı idi. Çoğunlukla da içtimai ve ahlâki hedeflere yönelikti. Sosyal bünyede görülecek ayrılık ve anarşi, insanın şerefini düşüren cimrilik, korkaklık, tembellik, nefse tâbi olmak, kötü huylar, fakirlik, zenginlik veya ihtiyarlığın yol açacağı ahlâki çöküntü Efendimiz aleyhisselât-u vesselam’ın en çok sakındığı durumlardır. (Müslim, Zikir 73.)
Yukarıda naklettiğimiz duasında görüldüğü gibi Efendimiz (S.A.V.) bu meşhur duasında, insanın ahlâk ve ruh sağlığının korunmasına ne kadar önem verdiği dikkat çekicidir.
Dua, insanın aczini ve ihtiyacını Allah’a arz etmesidir. Bundan dolayı duâ, büyük bir kulluk makamıdır. Mü’minlere düşen görev bu makama erişip oradan istifade edebilmektir. Bu makamı sezmek ve o yüceliğe yükseliş yollarında ilerlemek isteyenlerin bunun yolunu yordamını bilmeye ihtiyaçları vardır.